Koçaslanlar Motorlu Araçlar, Bursa’nın Unesco Mirası tarihi Cumalıkızık köyünde Renault Duster ve Rafale modellerinin tanıtımını gerçekleştirdi. Etkinlik kapsamında katılımcılar test sürüşleriyle yeni Duster ve Rafale’nin özelliklerini deneyimledi.
“Segmentinde Fark Yaratıyor”
Renault Rafale de Etkinlikte Görücüye Çıktı
Cumalıkızık köyündeki etkinliğe katılanlar, yalnızca Renault Duster değil, aynı zamanda ülkemize bu ay gelen Renault Rafale modelini de yakından tanıma fırsatı buldu. Sportif bir SUV olarak tasarlanan Renault Rafale, havacılıktan ilham alınarak geliştirilmiş aerodinamik gövdesi ve dikkat çeken parlak siyah spoileriyle ilgi odağı oldu. Arka tasarımındaki LED farlar ve 21 inçlik Chicane jantları ile dinamik bir görüntü sergileyen araç, test sürüşleri sırasında büyük beğeni topladı.
Renault Rafale’nin, 130 hp güç üreten E-Tech hibrit motoru ve 1.2 litrelik turbo şarjlı benzinli motor seçenekleri de etkinlikte yer aldı. Bu motor sistemleri, hem performans hem de çevre dostu teknolojileri bir araya getiriyor. Katılımcılar, özellikle araçta kullanılan PHEV sisteminin sunduğu 100 km’lik elektrik menzili ve hızlı şarj özelliklerini takdir ettiler.
Koçaslanlar Motorlu Araçlar Genel Müdürü Didem Aras, “Bu organizasyonu, tarihi Cumalıkızık köyünde gerçekleştirmekten büyük mutluluk duyduk. Katılımcılar, yeni Duster ve Rafale’nin sürüş dinamiklerini test etme imkanı buldular ve aracın sunduğu yenilikleri yerinde deneyimlediler” ifadelerini kullandı.
Cumalıkızık Köyü Hakkında
Cumalıkızık Köyü, Osmanlı Devleti’nin Bursa’da yerleştiği ilk bölgelerden biridir. Osmanlı sivil mimarisinin en muhteşem örneklerini günümüze ulaştıran köyde, toplam 270 adet Osmanlı dönemi evi bulunmaktadır. Bu evlerin 180 tanesi günümüzde de kullanılmakta olup geri kalanı restorasyon ve koruma çalışması altındadır.
Cumalıkızık Köyü’ndeki evler; ağaç, kerpiç ve moloz taştan yapılmıştır. Genellikle üç katlı olan bu evlerin üst katlardaki pencereleri, cumbalı veya kafeslidir. Beyaz, sarı, mor ve mavi renklerle boyalı olan Cumalıkızık evlerinin giriş kapılarında yer alan tokmaklar ve kulplar dövme demirden yapılmıştır. Köyün sokakları ise oldukça dar, kaldırımsız ve taş döşelidir.
Uludağ’ın etekleri ile vadileri arasında sıkışıp kalan köylere zamanında kızık adı verilmiştir. Bu köyleri birbirinden ayırt etmek için; fidye veren köye Fidyekızık ve dereye yakın olan köye Derekızık gibi isimler verilmiştir. Cumalıkızık Köyü’ne cumalı isminin verilmesiyle ilgili ise iki söylem vardır. Bu söylemlerin birincisi; bu köyün eskiden çevre köylerden cuma namazlarına topluca gidilen bir köy olması, ikincisi de Osman Bey’in bu köyü bir cuma günü kurmuş olmasıdır.
Köydeki cami, caminin yanında yer alan Zekiye Hatun Çeşmesi ve tek kubbesi olan bir hamam da Osmanlı devrinden kalmadır. Zekiye Hatun Çeşmesi 1917 yılında bir hayrat olarak yapılmıştır. Beşik tonozlu bir nişin içinde yer alan çeşmenin, beyaz mermerden yapılmış ayna taşının üstü silmeli, yanları plasterlidir. Köyün hamamına ise hamamın güneydoğusunda yer alan kapıdan girilmektedir. Buradan ateşlik kısmına ve dikdörtgen planlı beşik tonozlu su deposuna bir geçiş bulunmaktadır. Ateşliğinde tuğla örgülü bir niş olan hamam ilk yapıldığında; ılıklık, sıcaklık, tıraşlık ve su deposu gibi bölümlerden oluşmaktayken sonrasında hamama; soyunma, ateşlik ve tuvalet bölümleri eklenmiştir. Ayrıca Cumalıkızık Köyü’nün meydanında, köy geçmişine ait eşyaların sergilendiği Cumalıkızık Etnografya Müzesi yer almakta olup köyün bir bölgesinde ise Bizans devrinden kalma kilise kalıntısı bulunmaktadır.
Haziran aylarında ahududu şenliği yapılan, her santiminden adeta tarih fışkıran köy; bu tarihi yapısı sebebiyle pek çok tarihi dizi ve film çekimlerine de ev sahipliği yapmıştır.