İlk olarak Kasım ayında Los Angeles ve ardından Guangzhou Otomobil Fuarı’nda sergilenecek INITIUM, hidrojen enerjisi adına yeni bir dönemin başlangıcını da simgeleyecek.
INITIUM, Latincede 'başlangıç' veya 'ilk' anlamına gelen bir kelime. Hyundai tarafından özellikle tercih edilen bu isim, markanın gelecek stratejileri ve izleyeceği yol hakkında da önemli ipuçları veriyor. Konsept, Hyundai’nin 27 yıllık hidrojen teknolojisi gelişimini özetlerken aynı zamanda sürdürülebilir bir hidrojen toplumu yaratmak için büyük önem arz ediyor.
Hidrojen yakıt hücresiyle çalışan SUV konsepti, aynı zamanda Hyundai’nin “Art of Steel” yani “Çelik Sanatı” adı verilen yeni bir tasarım dilinin de başlangıcını simgeliyor. Bu dil, Hyundai Motor Grubu'un özel hidrojen değer zinciri iş kolu olan HTWO'nun karakterini de yansıtıyor.
Hyundai'nin yeni 'Art of Steel' tasarım dili nedir?
Hyundai ve Genesis Global Tasarım İcra Kurulu Başkan Yardımcısı ve Başkanı SangYup Lee, INITIUM konseptini ve Hyundai'nin yeni 'Art of Steel' tasarım dilini, bir sanat formu olarak yorumluyor. Çeliğin şekillendirilebilirmesiyle beraber bunun en uç noktaya taşınması gerektiğini savunan LEE, INITIUM ile birlikte kullanıcılara olan bağlılıklarını sağlam, güvenli ve daha fazla SUV vurgusu yapan bir tasarımla gösterdiklerini dile getiriyor.
INITIUM'un ikonik tasarımı, Hyundai’nin hidrojenle çalışan gelecek vizyonunu da simgelerken aynı zamanda yeni nesil bir aydınlatma imzasıyla beraber markaya farklı bir karakteristik özellik kazandırıyor. Artı (+) işaretinden dan ilham alan grafik tema, tamponlarla harmanlanarak benzersiz bir aydınlatma oluştururken buna ek olarak FCEV araçlara özgü bir tasarım dili yaratıyor.
INITIUM'un en belirgin özelliği, gövdedeki cesur çizgileri ve sağlam yapısı. Böylelikle şehir yaşamını açık hava yani off road kullanım özelliğyle kusursuz bir şekilde birleştiriyor. Off road alanlarda gerekli olan sağlamlık ile sofistikeliği dengeleyen konsept, 21 inç jantlarıyla da oldukça dikkat çekiyor.
INITIUM'un gelişimi üç temel noktaya odaklanıyor. Hidrojenli otomobillerin temel güçlü yönleri olan üstün sürüş menzili ve geliştirilmiş performans en önemli kriter. Bununla beraber aileler için ideal hale getirilen geniş iç mekan ve bagaj alanı da aracın bir diğer önemli özelliği. Hidrojenli otomobillere özgü benzersiz rahatlık ve güvenlik özellikleri de konseptin olmazsa olmazları arasında yer alıyor.
Bir hidrojenli FCEV'nin en büyük avantajlarından biri de etkileyici sürüş menzili ve bunun getirdiği esneklik. Hyundai, sürüş menzilini en üst düzeye çıkarmak için konsepti daha büyük hidrojen yakıt depolarıyla donatırken böylelikle hidrojenli FCEV'lerin faydalarını artırmış oluyor.
Mükemmel bir hızlanma ve akıcı sürüş kabiliyeti
Hyundai ayrıca INITIUM'da 650 km'den fazla bir sürüş menzili hedeflerken bunun için daha düşük yuvarlanma dirençli lastikler ve sürtünmeyi azaltan aerodinamik jantlar kullanıyor. Mükemmel bir hızlanma ve akıcı sürüş kabiliyeti sunan konsept otomobil, 150 kW'a kadar desteklenen bir güç çıkışına sahip.
INITIUM, FCEV kullanıcıların için en büyük sorunlardan biri olarak görülen şarj altyapısı sorununu da farklı bir şekilde ele alıyor. FCEV'ye özgü bir rota planlayıcısı içeren otomobil, bu özellik sayesinde ayrı bir uygulamaya veya telefon yönlendirmesine gerek kalmadan yol boyunca şarj istasyonlarını en hızlı şekilde bularak optimum bir rota çizebiliyor. Kullanıcılar, belirlenen bir şarj istasyonunun konum erişilebilirliğini, çalışma durumunu, ayrıca bekleyen araç sayısını ve şarj olasılığını da kontrol edebiliyor.
INITIUM'un hidrojen yakıt hücresi, diğer elektrikli modellerde olduğu gibi V2L özelliği aracılığıyla çeşitli ev aletlerini ve kişisel cihazları çalıştırabiliyor. Aynı zamanda diğer elektrikli araçları da şarj edebilen INITIUM, doğrudan 220V ev prizine de bağlanabiliyor.
Hyundai'nin hidrojen evrimi
Hyundai, 2005 yılında Mabuk Çevre Teknolojisi Ar-Ge Merkezi'ni kurarak hidrojen yakıt hücreli araçların geliştirilmesini hızlandırdı. O dönemde Hyundai Motor Grubu Onursal Başkanı olan Mong Koo Chung, tesisteki mühendisleri sınırları zorlamaya teşvik ederek, zorluklarının üstesinden cesaret ve güvenle gelmelerini sağladı. Böylece markanın hidrojen teknolojileri alanında ilklere imzasını atmasını sağlayan Chung, bir konuşmasında “Bir şeyi sadece bir kez yaparak asla harika şeyler yapamazsınız. Bütçe konusunda endişelenmeyin, genç mühendislerin hayal ettikleri her tür aracı üretmeye çalışmasına izin verin. Aynı aracı 100 kez geliştirerek paradan tasarruf etmenize gerek yok. 100 modelin de birbirinden tamamen farklı olması bir sorun değil" demişti.
Hyundai'nin hidrojen evrimi, 2018'de ilk özel hidrojen yakıt hücresi modelini NEXO’yu tanıtarak başladı. Hidrojen FCEV'lerini seri olarak üreten dünyanın ilk otomobil üreticisi olan Hyundai, gelecekte çok daha farklı ve teknolojik modeller üretmeye de devam edecek.