Yeni yatırımda yazılım, Ar-Ge ve tedarik zincirlerine odaklanacak olan Honda, bu yatırımlarla birlikte batarya maliyetini yüzde 20, elektrikli araçların üretim maliyetini de yüzde 35 düşürmeyi hedefliyor.
Honda, elektrikliye geçiş girişimleri ve yatırım stratejisiyle ilgili düzenlediği global toplantıda gelecek planlarını açıkladı. Gerçekleşen toplantıda Honda, 2050 karbon nötr hedefine yönelik olarak elektrikli araç teknolojilerinde yatırımlarını 10 trilyon yen (yaklaşık 65 milyar dolar) seviyesine çıkardığını duyurdu.
Elektrikli araç trendini uzun vadeli bir yaklaşımla ele alan Honda, yatırımlarını şu üç ana başlıkta gerçekleştirecek; Sadece Honda'nın kendi markası altında sunacağı elektrikli araçların tanıtımı, batarya odaklı kapsamlı bir elektrikli araç değer zincirinin oluşturulması ve elektrikli araç üretim teknolojilerinin ve tesislerinin geliştirilmesi. Bu plan kapsamında yeni nesil fabrika sistemi ve yeni araç tasarımına 6 trilyon yen, yazılım araştırma-geliştirmesine (AR-GE) 2 trilyon yen ve batarya üretimine 2 trilyon yen yatırım yapılması hedefleniyor. Honda bu yatırımlarla birlikte batarya maliyetini yüzde 20, elektrikli araçların üretim maliyetini de yüzde 35 düşürmeyi planladığını da açıkladı.
Düzenlenen toplantıda, Honda’nın elektrifikasyon stratejisi doğrultusunda nasıl büyük bir dönüşüm geçirdiğini simgeleyen Honda 0 Serisi’nden 2030 yılına kadar mini araçlardan büyük spor araçlara kadar toplam 7 modelin küresel olarak yollara çıkacağı da belirtildi.
Öte yandan Honda, elektrikli motosiklet yatırımları kapsamında değiştirilebilir batarya paketi olan Honda Mobile Power Pack e: (MPP) kullanımıyla 2024 yılında 2 model, 2026 yılında ise 4 model tanıtacağını da duyurdu.
Elektrikli araçların motosiklet ve otomobil gibi küçük ulaşım ürünlerinde en etkili çözüm olduğuna olan inancını koruyan Honda, elektrikli araç yatırımları kapsamına uçak ve büyük deniz taşıtları gibi büyük ulaşım araçlarını da dahil etti. Yatırımları kapsamında bu büyük ulaşım ürünlerde ‘sıfır çevresel etki’ elde etmek üzere sürdürülebilir havacılık yakıtı (SAF) ve e-yakıtı, menzil açısından yüksek potansiyelli bir çözüm olarak değerlendirdiklerini de açıkladı.